Özet: Kızıl Goncalar 45.Bölüm izle Full 21 Nisan 2025 tarihli now tv dizisi tek parça ve hd olarak reklamsız ve keyifle Kızıl Goncalar son bölüm izle meniz için burada. Yayınlandı: 21/04/2025
Zeynep demiş ki; Haklısınız. Tasavvuf ilmi kültürümüzde var olan ve muhataplarına herzaman, aslında yaratılış sebebimiz de olan, *insanın her anlamda en üst versiyonuna ulaşması" yolunda yol gösteren güzel bir inanç biçimi. Ama ne
yazık ki bahsi geçen cemaatler bu değerli yolun asla eğiticisi veya temsilcisi değil. Bırakın yozlaşmayı tamamen amacından sapmış vaziyetteler. Dediğiniz gibi anadoluda bu inancı dosdoğru temsil eden topluluklar olsa bile bunlar azınlıkta kalmış durumdalar. Büyük kitlelere sahip cemaatler tasavvuf anlayışına taban tabana zıt düşünce yapısına sahipler. Örneğin imam Gazali, doğru yolun akılla bulunabileceğini savunurken bu cemaatlerin temeli, üstlerine sorgusuz tam teslimiyetle itaat üzerine kuruludur. Ve ya hoşgörüyü benimseyen tasavvufun aksine kendi bağlıları dışında Müslümanların yoldan çıkmış olduğunu düşünecek kadar ayrıştırıcı bir düşünce yapısına sahiptirler. Dizide tabii ki reyting için abartılan yönler mevcut. Ama temel olarak bu yozlaşmışlıklara parmak basarak, toplumda, insanların dini duygularını sömüren bu tarz topluluklara karşı en azından ufakta olsa bir bilinç oluşturduğunu düşünüyorum.
Metin demiş ki; Zeynep hanım, bu çağda malesef herşey yozlaştı. Elbette buna cemaat ve tarikatlar da dahil. Evet son çeyrek asırda çok fazla olumsuz örnek de yaşandı. Fakat sadece olumsuzluklar görünüp gündem oluyor ve bir algı oluşuyor.
Halbuki aslında benim savunduğum şey cemaat ve tarikatların tabelaları değil, tasavvuf. Şirketleşmemiş, bin yıllık öz kültürümüzde olan saf tasavvuf ve bunun eğiticisi olan tarikatlar.
Tvler, medya, sosyal medya sadece birkaç tarikat ve cemaati alıp genelleştiriyor. (yine de dizideki gibi bir tarikat yok)
Ülke, sadece İstanbul varmış gibi yaşıyor ve herşeye öyle bakıyor. Anadolu"nun her yerinde yüzlerce tarikat özüne uygun şekilde yaşamaya çalışıyor (devrin olumsuzluklarına rağmen)
Ayrıca, tarikat ve cemaatleri de ayırmanız gerekiyor. Birçok cemaat tarikatlara karşıdır.
Tarikat genellikle belirli bir yaşın üzerindeki insanlara hitap eder. Hatta bilinenin aksine bir tarikata girip intisap etmek çok zordur ve şartları vardır. Temel tasavvuf eserlerinde bunlar yazılıdır.
Yani popüler olan, ekranlarda olan şeyleri doğru kabul edemeyiz. YouTube da yüzlerce sahte mehdi, şeyh, hatta isa mesih var, uzaylı olduğunu iddia edenler bile var ve hepsine inanan belki binlerce veya daha fazla insan var. Eğriden kılavuz olmaz. Arızalı tartı ile yanlış bile ölçülmez.
Genel olarak Tarikatlar güzel, faydalı ve insanı erdem, ahlak ve doğruya ulaştıran yollardır. Koşulsuz şartsız biat yoktur. Tüm kült tasavvuf eserleri ulaşılabilir ve açıktır.
Kötü örneği genelleştirmek, kötü örnekleri azaltmak yerine iyi olanların yok olmasına sebep oluyor.
Bunları da eklemek istedim.
Zeynep demiş ki; Ben bu bahsettiğiniz insanların hiçbir yaptığını savunmuyorum. Çok dogru sanatçılarımızın olduğunu da söylemiyorum. Söylediğiniz şeylerin ne kadar yanlış olduğunu da biliyorum. Sizin düşündüğünüz gibi herhangi bir tarafta falan değilim. Ama sizin atladiginiz şey şu bir tarafın yanlışları diğer tarafın yanlışlarını mesrulastiramaz. Bilakis siz taraflı bakıyorsunuz. Bu cemaat denilen topluluklar din adı altında, ahır zamanda Çocuklarınızı buralarda koruyabilirsiniz iddiaları ile insanlarin hayatlarını somuruyorlar. Onların herseyini her zerrresine kadar dini duygularını kullanarak harcıyorlar. Ve bunları yalnızca elde edecekleri güç icin, kendi emelleri için yapıyorlar. O mekânlarda daha 12 13 yasinda manipule edilerek ne gencliklerin, ulkemiz icin kim bilir neler yapabilecek ne potansiyellerin harcandigina cok yakindan şahit oldum. Olan yalnizca bu din icin bir seyler yapmak isteyen insanlarin hayatlarina oluyor. Yani sizin zannettiginiz gibi bunların derdi İrşad falan değil. Belli ki cemaatleri tanıyorsunuz. E o zaman insanlara daha ilk dakikadan herseyi sorgulamayi biraktirdiklarini, kendilerine denilen şeyi itaat ederek harfiyen kabul etmeleri gerektigini söylediklerini de biliyorsunuzdur. Çünkü aklınızla sorgularsaniz size dayatilan şeylerin ne kadar din dışı şeyler olduğunu görme fırsatı bulabilirsiniz. Ve onlar bunun farkında. İhtiyaçları olan şey islamiyet adına güzel şeyler yapabilecek, donanımlı, hem fenni hem dini bütün ilimlere vakıf olan iyi ve faydalı müslümanlar değil, onların her dediklerini yaparak ekmeklerine yağ sürecek birer koyun. Ama Rabbimiz bize akletmeyi emreder. Sorgulamadan bir iki yobazın peşinden gitmemızı değil. Bu savundugunuz cemaatlerin ne kadar kirli gecmisleri olduğunu arastirmanizi öneririm. Çünkü size yalnızca bilmenizi istedikleri kadarını söylüyorlar. Lütfen geçip bana sanatçıların yaptıkları yanlışları öne atıp onlarınkini aklamaya çalışmayın.
Metin demiş ki; Hiç öyle olur mu Zeynep hanım. Sanatçı her yönüyle topluma örnektir. Sizin bakış açınız yanlış bile değil, taraflı.
Bunun için zaten örneğin, İsmail Küçükkaya gibi eşine şiddet uygulayan ve sabah akşam özgürlük, kadın hakları diyerek "modern" "ilerici" "çağdaş" geçinen insanları görmezden geliyorsunuz.
Kişi sizin tarafta ise "özel hayat", karşı tarafta ise ahlaksızlık, erdemsizlik oluyor. Tarikata gidenin de, pavyona gidenin de özel hayatı var. Ama pavyona gidenin dizisi "aa ne güzel dizi" diye işlenip izleniyor(inci taneleri) , tarikata giden "cani, yobaz" olarak işleniyor ve izleniyor (bu dizi)
Ki bu başlı başına bir kötülük. Bir batakhane herkesin alkışı ile kutsanıyor.
Erdem yolu tasavvuf ise yalanlarla yuhlanıyor.
Sadece vicdani olarak karşılaştırın lütfen, taraftar olarak değil.
Zeynep demiş ki; Metin verdiğin örnek o kadar komik ki bir insanın kendi özel hayatı ile, insanları İrşad ettiğini ve en hak yolun kendi yolu olduğunu iddia eden cemaatleri nasıl karşılaştırabilirsin. verdiğin örnekte ki gibi olan herhangi bir ünlü veya tanınmış biri kimseye benim yolumu tutun doğru olan budur demiyor ama kitleleri arkandan sürüklemeyi bilyorsan iddia ettiğin gibi dosdoğru olmasını da bileceksin kaldı ki bir cok cemaati ve işleyislerini iyi bilen biri olarak söylüyorum ki bahsettiğin yanlışlar hiçte azımsanacak kadar küçük şeyler değil. Dizide radikal bir yön yok yalnızca insanların dini duygularını sömürerek hayatlarının nasıl çalınıp kendi emelleri uğruna harcandigini açıkça gösteriyor sizi rahatsız eden şeyde bu sanırım fakat Üzgünüm tüm cemaatlerin gerçek yüzü ya böyle ya da daha kötü.
Metin demiş ki; Betül arkadaş; verdiğiniz cevap dahi dizinin algısı ile tasavvufa baktığınızı gösteriyor. Yüzlerce tasavvuf grubu içinde kötü örnekler bir elin parmaklarını geçmez. Okullarda, hastanelerde, çeşitli cemiyet, vakıf, derneklerde çok daha fazla olumsuzluklar yaşanmasına rağmen kimse oralarda yaşanan olumsuzlukları genelleştirmez. Seküler sanatçılar, ünlüler torunu yaşındakilerle evlenir, sevgili olur kimse ses etmez.
Hatta bunun en büyük örneği övdüğünüz bu dizinin erkek başrol oyuncusudur. Hem küçücük kızla evlenip, boşanma aşamasında eşini şöhretini de kullanıp tvlerde rezil etmeye çalışan seküler adamı görmemeniz sizlerin şartlanmış bakış açınızın en büyük örneğidir.
Betül demiş ki; Sofiler gelmiş uzun uzadıya yazmış da yazmış. Kimsenin sizin zikrinize duanıza bir şey dediği yok asıl algı yapan sizlersiniz. Nice cemaatlerin tarikatların başlarındaki kişilerin de neler yaptıkları kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla üstünün örtülüdüğü bir gerçek. İnsanlar ailesinin zoruyla küçücük yaşlarında hiç bilmedikleri dergahlata gönderiliyor bazı yanlışlar doğru diye gösterilip beyinleri uyuşturuluyor yanlış da yapılsa dini vesilelerle aykırı da davranılsa hiçbir değişikliğe gidilmesini aynı tas aynı hamam mürşit diye belletilenler sorgu sualsiz kabul görüyor. Siz ne anlatıyorsunuz ya sanki uzay çağı anlatılıyormuş gibi dokunulmaz örtüsüne bürünülmüş edasıyla bir filme dahi tahammülsüz davranılıyor. Film evet daha güzel final yapılabilir son bölümler daha güzel işlenebilirdi bu konuda ben de eleştirenlerdenim yalnız kafasını kuma gömüp de bazı gerçeklere gözlerini kapatanlar gibi de filme çamur atamam. Seküler gözünden değil dindar insanların penceresinden de işlenmemiş bir dizi ve absürt tarafı yok. Biraz tahammülünüz olsun burada dine dergaha namaza niyaza çamur atılmış gibi davranmayı bırakın artık. Beşer şaşardır biraz beşeri olunduğunun ve o dergahların da arka yüzlerinin gösterilmesi gerektiğinin şuuruna varın artık.
remxn demiş ki; Doktorun da fanilerden baska dua edecek kisileri yokmus gibi. sırf sekuler diye bir cenaze töreni çok mu görüldü adamın onca iyileştirdiği hastası vardır üniversite arkadaşları vardır aile dostları vardır seckin hande nerede perişan oldu sekuler kesim.
Metin demiş ki; Nihayet şer üzere yola çıkan iftiracı dizi final yapıyor. Bir sufi olarak, tasavvuf gibi latif bir yolu iftiralarla karalayıp inançlı insanları ve inançlarını aşağılayan, bu düşünceye sevkeden dizi yazarından yönetmenine bunca müslümanın haklarını haram ediyorum.
Tasavvuf bir mecburiyet değildir. Gidip yoga yapanlara ilerici deyip, Allah"ı zikreden sufileri cani olarak göstermek büyük bir vebaldir.
Putperestin yogasını kutsayıp, kendi insanının ibadetini hor görmek üstü örtülü Allah düşmanlığıdır.
"Bu sadece bir dizi" diyenleri de duyar gibiyim. Google trends, yani en çok aranan kelimeler istatistikleri ise bize ülke gerçeklerini gösteriyor.
Yani algıda nasıl başarılı oldukları ve iftiralarının gerçek olarak kabul görüldüğü falan.
Velhasıl, isteyen istediği şeye inansın, ateist deist bilmem ne. inançlı insanlar da bırakın da bir zahmet inandığı gibi yaşasın.
Kimse konsere, müzik grubuna, yoga kulübüne hem de dünyanın parasını ödeyerek gittiği halde onlara bir şey demiyorsa, bırakın da bir zahmet inançlı insanlar da ilahisini okusun, zikrini yapsın.
Haklısınız. Tasavvuf ilmi kültürümüzde var olan ve muhataplarına herzaman, aslında yaratılış sebebimiz de olan, *insanın her anlamda en üst versiyonuna ulaşması" yolunda yol gösteren güzel bir inanç biçimi. Ama ne yazık ki bahsi geçen cemaatler bu değerli yolun asla eğiticisi veya temsilcisi değil. Bırakın yozlaşmayı tamamen amacından sapmış vaziyetteler. Dediğiniz gibi anadoluda bu inancı dosdoğru temsil eden topluluklar olsa bile bunlar azınlıkta kalmış durumdalar. Büyük kitlelere sahip cemaatler tasavvuf anlayışına taban tabana zıt düşünce yapısına sahipler. Örneğin imam Gazali, doğru yolun akılla bulunabileceğini savunurken bu cemaatlerin temeli, üstlerine sorgusuz tam teslimiyetle itaat üzerine kuruludur. Ve ya hoşgörüyü benimseyen tasavvufun aksine kendi bağlıları dışında Müslümanların yoldan çıkmış olduğunu düşünecek kadar ayrıştırıcı bir düşünce yapısına sahiptirler. Dizide tabii ki reyting için abartılan yönler mevcut. Ama temel olarak bu yozlaşmışlıklara parmak basarak, toplumda, insanların dini duygularını sömüren bu tarz topluluklara karşı en azından ufakta olsa bir bilinç oluşturduğunu düşünüyorum.
Metin demiş ki;
Zeynep hanım, bu çağda malesef herşey yozlaştı. Elbette buna cemaat ve tarikatlar da dahil. Evet son çeyrek asırda çok fazla olumsuz örnek de yaşandı. Fakat sadece olumsuzluklar görünüp gündem oluyor ve bir algı oluşuyor. Halbuki aslında benim savunduğum şey cemaat ve tarikatların tabelaları değil, tasavvuf. Şirketleşmemiş, bin yıllık öz kültürümüzde olan saf tasavvuf ve bunun eğiticisi olan tarikatlar. Tvler, medya, sosyal medya sadece birkaç tarikat ve cemaati alıp genelleştiriyor. (yine de dizideki gibi bir tarikat yok) Ülke, sadece İstanbul varmış gibi yaşıyor ve herşeye öyle bakıyor. Anadolu"nun her yerinde yüzlerce tarikat özüne uygun şekilde yaşamaya çalışıyor (devrin olumsuzluklarına rağmen) Ayrıca, tarikat ve cemaatleri de ayırmanız gerekiyor. Birçok cemaat tarikatlara karşıdır. Tarikat genellikle belirli bir yaşın üzerindeki insanlara hitap eder. Hatta bilinenin aksine bir tarikata girip intisap etmek çok zordur ve şartları vardır. Temel tasavvuf eserlerinde bunlar yazılıdır. Yani popüler olan, ekranlarda olan şeyleri doğru kabul edemeyiz. YouTube da yüzlerce sahte mehdi, şeyh, hatta isa mesih var, uzaylı olduğunu iddia edenler bile var ve hepsine inanan belki binlerce veya daha fazla insan var. Eğriden kılavuz olmaz. Arızalı tartı ile yanlış bile ölçülmez. Genel olarak Tarikatlar güzel, faydalı ve insanı erdem, ahlak ve doğruya ulaştıran yollardır. Koşulsuz şartsız biat yoktur. Tüm kült tasavvuf eserleri ulaşılabilir ve açıktır. Kötü örneği genelleştirmek, kötü örnekleri azaltmak yerine iyi olanların yok olmasına sebep oluyor. Bunları da eklemek istedim.
Zeynep demiş ki;
Ben bu bahsettiğiniz insanların hiçbir yaptığını savunmuyorum. Çok dogru sanatçılarımızın olduğunu da söylemiyorum. Söylediğiniz şeylerin ne kadar yanlış olduğunu da biliyorum. Sizin düşündüğünüz gibi herhangi bir tarafta falan değilim. Ama sizin atladiginiz şey şu bir tarafın yanlışları diğer tarafın yanlışlarını mesrulastiramaz. Bilakis siz taraflı bakıyorsunuz. Bu cemaat denilen topluluklar din adı altında, ahır zamanda Çocuklarınızı buralarda koruyabilirsiniz iddiaları ile insanlarin hayatlarını somuruyorlar. Onların herseyini her zerrresine kadar dini duygularını kullanarak harcıyorlar. Ve bunları yalnızca elde edecekleri güç icin, kendi emelleri için yapıyorlar. O mekânlarda daha 12 13 yasinda manipule edilerek ne gencliklerin, ulkemiz icin kim bilir neler yapabilecek ne potansiyellerin harcandigina cok yakindan şahit oldum. Olan yalnizca bu din icin bir seyler yapmak isteyen insanlarin hayatlarina oluyor. Yani sizin zannettiginiz gibi bunların derdi İrşad falan değil. Belli ki cemaatleri tanıyorsunuz. E o zaman insanlara daha ilk dakikadan herseyi sorgulamayi biraktirdiklarini, kendilerine denilen şeyi itaat ederek harfiyen kabul etmeleri gerektigini söylediklerini de biliyorsunuzdur. Çünkü aklınızla sorgularsaniz size dayatilan şeylerin ne kadar din dışı şeyler olduğunu görme fırsatı bulabilirsiniz. Ve onlar bunun farkında. İhtiyaçları olan şey islamiyet adına güzel şeyler yapabilecek, donanımlı, hem fenni hem dini bütün ilimlere vakıf olan iyi ve faydalı müslümanlar değil, onların her dediklerini yaparak ekmeklerine yağ sürecek birer koyun. Ama Rabbimiz bize akletmeyi emreder. Sorgulamadan bir iki yobazın peşinden gitmemızı değil. Bu savundugunuz cemaatlerin ne kadar kirli gecmisleri olduğunu arastirmanizi öneririm. Çünkü size yalnızca bilmenizi istedikleri kadarını söylüyorlar. Lütfen geçip bana sanatçıların yaptıkları yanlışları öne atıp onlarınkini aklamaya çalışmayın.
Metin demiş ki;
Hiç öyle olur mu Zeynep hanım. Sanatçı her yönüyle topluma örnektir. Sizin bakış açınız yanlış bile değil, taraflı. Bunun için zaten örneğin, İsmail Küçükkaya gibi eşine şiddet uygulayan ve sabah akşam özgürlük, kadın hakları diyerek "modern" "ilerici" "çağdaş" geçinen insanları görmezden geliyorsunuz. Kişi sizin tarafta ise "özel hayat", karşı tarafta ise ahlaksızlık, erdemsizlik oluyor. Tarikata gidenin de, pavyona gidenin de özel hayatı var. Ama pavyona gidenin dizisi "aa ne güzel dizi" diye işlenip izleniyor(inci taneleri) , tarikata giden "cani, yobaz" olarak işleniyor ve izleniyor (bu dizi) Ki bu başlı başına bir kötülük. Bir batakhane herkesin alkışı ile kutsanıyor. Erdem yolu tasavvuf ise yalanlarla yuhlanıyor. Sadece vicdani olarak karşılaştırın lütfen, taraftar olarak değil.
Zeynep demiş ki;
Metin verdiğin örnek o kadar komik ki bir insanın kendi özel hayatı ile, insanları İrşad ettiğini ve en hak yolun kendi yolu olduğunu iddia eden cemaatleri nasıl karşılaştırabilirsin. verdiğin örnekte ki gibi olan herhangi bir ünlü veya tanınmış biri kimseye benim yolumu tutun doğru olan budur demiyor ama kitleleri arkandan sürüklemeyi bilyorsan iddia ettiğin gibi dosdoğru olmasını da bileceksin kaldı ki bir cok cemaati ve işleyislerini iyi bilen biri olarak söylüyorum ki bahsettiğin yanlışlar hiçte azımsanacak kadar küçük şeyler değil. Dizide radikal bir yön yok yalnızca insanların dini duygularını sömürerek hayatlarının nasıl çalınıp kendi emelleri uğruna harcandigini açıkça gösteriyor sizi rahatsız eden şeyde bu sanırım fakat Üzgünüm tüm cemaatlerin gerçek yüzü ya böyle ya da daha kötü.
Metin demiş ki;
Betül arkadaş; verdiğiniz cevap dahi dizinin algısı ile tasavvufa baktığınızı gösteriyor. Yüzlerce tasavvuf grubu içinde kötü örnekler bir elin parmaklarını geçmez. Okullarda, hastanelerde, çeşitli cemiyet, vakıf, derneklerde çok daha fazla olumsuzluklar yaşanmasına rağmen kimse oralarda yaşanan olumsuzlukları genelleştirmez. Seküler sanatçılar, ünlüler torunu yaşındakilerle evlenir, sevgili olur kimse ses etmez. Hatta bunun en büyük örneği övdüğünüz bu dizinin erkek başrol oyuncusudur. Hem küçücük kızla evlenip, boşanma aşamasında eşini şöhretini de kullanıp tvlerde rezil etmeye çalışan seküler adamı görmemeniz sizlerin şartlanmış bakış açınızın en büyük örneğidir.
Betül demiş ki;
Sofiler gelmiş uzun uzadıya yazmış da yazmış. Kimsenin sizin zikrinize duanıza bir şey dediği yok asıl algı yapan sizlersiniz. Nice cemaatlerin tarikatların başlarındaki kişilerin de neler yaptıkları kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla üstünün örtülüdüğü bir gerçek. İnsanlar ailesinin zoruyla küçücük yaşlarında hiç bilmedikleri dergahlata gönderiliyor bazı yanlışlar doğru diye gösterilip beyinleri uyuşturuluyor yanlış da yapılsa dini vesilelerle aykırı da davranılsa hiçbir değişikliğe gidilmesini aynı tas aynı hamam mürşit diye belletilenler sorgu sualsiz kabul görüyor. Siz ne anlatıyorsunuz ya sanki uzay çağı anlatılıyormuş gibi dokunulmaz örtüsüne bürünülmüş edasıyla bir filme dahi tahammülsüz davranılıyor. Film evet daha güzel final yapılabilir son bölümler daha güzel işlenebilirdi bu konuda ben de eleştirenlerdenim yalnız kafasını kuma gömüp de bazı gerçeklere gözlerini kapatanlar gibi de filme çamur atamam. Seküler gözünden değil dindar insanların penceresinden de işlenmemiş bir dizi ve absürt tarafı yok. Biraz tahammülünüz olsun burada dine dergaha namaza niyaza çamur atılmış gibi davranmayı bırakın artık. Beşer şaşardır biraz beşeri olunduğunun ve o dergahların da arka yüzlerinin gösterilmesi gerektiğinin şuuruna varın artık.
James demiş ki;
Mahmut hapis de değil mi nasıl çıktı geldi dizi final yaptı namaz kılmaya başladılar...
remxn demiş ki;
Doktorun da fanilerden baska dua edecek kisileri yokmus gibi. sırf sekuler diye bir cenaze töreni çok mu görüldü adamın onca iyileştirdiği hastası vardır üniversite arkadaşları vardır aile dostları vardır seckin hande nerede perişan oldu sekuler kesim.
Metin demiş ki;
Nihayet şer üzere yola çıkan iftiracı dizi final yapıyor. Bir sufi olarak, tasavvuf gibi latif bir yolu iftiralarla karalayıp inançlı insanları ve inançlarını aşağılayan, bu düşünceye sevkeden dizi yazarından yönetmenine bunca müslümanın haklarını haram ediyorum. Tasavvuf bir mecburiyet değildir. Gidip yoga yapanlara ilerici deyip, Allah"ı zikreden sufileri cani olarak göstermek büyük bir vebaldir. Putperestin yogasını kutsayıp, kendi insanının ibadetini hor görmek üstü örtülü Allah düşmanlığıdır. "Bu sadece bir dizi" diyenleri de duyar gibiyim. Google trends, yani en çok aranan kelimeler istatistikleri ise bize ülke gerçeklerini gösteriyor. Yani algıda nasıl başarılı oldukları ve iftiralarının gerçek olarak kabul görüldüğü falan. Velhasıl, isteyen istediği şeye inansın, ateist deist bilmem ne. inançlı insanlar da bırakın da bir zahmet inandığı gibi yaşasın. Kimse konsere, müzik grubuna, yoga kulübüne hem de dünyanın parasını ödeyerek gittiği halde onlara bir şey demiyorsa, bırakın da bir zahmet inançlı insanlar da ilahisini okusun, zikrini yapsın.
Daha Fazla Yorum