Özet: Kızıl Goncalar 46.Bölüm izle Full Final 28 Nisan 2025 tarihli now tv dizisi tek parça ve hd olarak reklamsız ve keyifle Kızıl Goncalar son bölüm izle meniz için burada. Yayınlandı: 28/04/2025
Duygu demiş ki; Şimdiye kadar izlediğim takip ettiğim günlerini beklediğim tek dizi diyebilirim mükemmel bir iş çıkarılmış emeği geçen herkese sevgiler
“Hak razı olsun”…
Viktoria demiş ki; Yetim veya evlatlık almak dinen yasak dizide yanlış bilgiler verdi. Yardım edecek iseniz kimsesiz çocuklar yetimhanede yapılması uygundur....
FerhatCG demiş ki; Ben müslüman değilim ama bu diziyi ilk bölümünden finaline kadar takip ederek hiç kaçırmadan izledim. Çıplaklık olmadan, ihanet olmadan, kadına şiddet olmadan güzel bir şekilde 2 sezon sürdü ve bu beni çok mutlu etti. Edep-adap ve mantık konusunu gerektiği yerde empati yaparak sorunlara çözüm bulmayı iyi gösterdi. Geleneksel mağara zihniyetinin nasıl değiştiğini ve makul olanı çok iyi aktardı. Her karakteri çok sevdim ve hepsi çok iyi oyuncu. Her bölümünden keyif aldım. Yayın da ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürler.
Dizinin yaşadığı evren demiş ki; 01:28:50 zaman damgasına bakınca, senaristlerin "öff salla gitsin birşeyler" demesi taa kulaklarınıza kadar gelecek... "Limon, tanesi 10 lira limon"
İşte dizinin kurgusunun ana zihniyeti.
Bu dizide yer alan tasavvuf kavramları %85 tamamen sallama. Usuller %99 sallama.
İnsanların itiraz etmesinin tek sebebi de bu; uydurulan kavramları gerçek olarak sunmak.
GurKhan demiş ki; Admin ellerine sağlık, sayende beğendiğim sahneleri tekrar tekrar izleyebiliyorum. Erken bitirmek ile çok yazık ettiler diziye. Arka Sokaklar gibi hayatımda fragmanı ile ilgimi hiç çekmeyen bir dizi bile 18 yıldır oynuyormuş bu ülkede bir nesil yetiştirdi dizi. Ben bu diziyi muhtemelen daha önceki izlediklerimle hiç kıyaslamadım çünkü en iyisi olduğunu düşünüyorum, canım çok sıkıldı saçma sapan olduğunu (ki bu göreceli bir kavram) düşündüğüm ama yıllarca süren diziler yanında bu kadar erken bitmemeliydi. Gerçekten çok üzüldüm, her hafta pazartesiyi sadece bu dizi için bekliyordum yaa kardeşim bu dizi sayesinde Pazartesi sendromumu yendim resmen. Ben artık senaristlerin konu bulamadığına değil tehdit vs aldıklarına inanıyorum. Müziğinden oyuncuların performansına her şeyi ile harikaydı. Evet çok hatalar vardı ama hiç birisi göz ardı edilemeyecek gibi değildi ben için. Ki ben gibi düşünen çok insan olduğuna da eminim. Hele ki bu bölümdeki Sadi Hüdayi Efendinin limon satma ve sonrasında gelişen kısım beni derinden etkiledi. Çok üzüldüm bitmesine.
Metin demiş ki; The End !
Aslında dizinin ilk sezonu makul ve izlenebilir haldeydi. Mantık olarak da çok uç sapmalar yoktu. Hatta bu sezonda da beğendiğim zikir sahnesi, güzel mesajlar vardı.
Dizinin sorunu, mesaj verme kaygısıyla yayınlandığı kanalın dünya görüşünü "doğru tasavvuf bu olması gerek" diye sunmaya çalışması ile ayyuka çıktı.
Yoksa ben de bir çok popüler tarikata eleştirel bakıyorum. Körü körüne bir tarikat savunucusu değilim.
Ama eleştirmek için bile bilmek gerekiyor. Doğrusu ne, yanlış olan ne.. Kurgu yaparken bile öze, ana iskelete bağlı olmak gerekir. Bunun için bir uzmandan danışmanlık alınabilirdi. Örneği tarih dizilerinde yaşanıyor.
""BENCE" sırf mesaj vereceğim diye olmayan şeyi bile gerçekmiş gibi göstermek yerine yerli yerinde eleştirel bir bakışa sahip olunsaydı, dizi 2 sezon değil, yıllarca sürebilirdi.
İnsanlar seküler de olsa, dindar da olsa kabul etmek gerekir ki iç içe beraberce yaşamak zorundayız ve inançtan da öte bin küsur yıllık tasavvuf kültürü bizim kültürümüz.
Hoca Ahmet Yesevi gibi bir Türk büyüğü, hem bu topraklarda tasavvufun tohumlarını atan kişi..
Hakeza Yunus Emre.. Kim sevmez ki Yunus Emre yi. Özümüz, topraklarımız, aslında tasavvufun o güzellikleri ile yoğrulmuş. Tasavvuf bu topraklardan çıkmış bir hazine.
İnanışı her ne olursa olsun bence herkesin bu değerimize sahip çıkması gerekir.
Son olarak; bir sufi olarak günümüz tarikatlarının ve uygulamalarının eleştirilmesine karşı değilim.. Önemli Tasavvuf eserleri ulaşılabilir, tercüme edilmiş, ve okunabilir.
İnanmak veya inanmamak tercih meselesi.
Tasavvufun temelleri, öğretileri de açık net belli. "iyilik, doğruluk, derin inanç" beraberinde zikir ve nefs terbiyesi. Sadece bu kadar. Ve çoğu da kişisel tercih meselesi.
Hasılı, son diyelim.
Şimdiye kadar izlediğim takip ettiğim günlerini beklediğim tek dizi diyebilirim mükemmel bir iş çıkarılmış emeği geçen herkese sevgiler “Hak razı olsun”…
Viktoria demiş ki;
Yetim veya evlatlık almak dinen yasak dizide yanlış bilgiler verdi. Yardım edecek iseniz kimsesiz çocuklar yetimhanede yapılması uygundur....
FerhatCG demiş ki;
Ben müslüman değilim ama bu diziyi ilk bölümünden finaline kadar takip ederek hiç kaçırmadan izledim. Çıplaklık olmadan, ihanet olmadan, kadına şiddet olmadan güzel bir şekilde 2 sezon sürdü ve bu beni çok mutlu etti. Edep-adap ve mantık konusunu gerektiği yerde empati yaparak sorunlara çözüm bulmayı iyi gösterdi. Geleneksel mağara zihniyetinin nasıl değiştiğini ve makul olanı çok iyi aktardı. Her karakteri çok sevdim ve hepsi çok iyi oyuncu. Her bölümünden keyif aldım. Yayın da ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürler.
Dizinin yaşadığı evren demiş ki;
01:28:50 zaman damgasına bakınca, senaristlerin "öff salla gitsin birşeyler" demesi taa kulaklarınıza kadar gelecek... "Limon, tanesi 10 lira limon" İşte dizinin kurgusunun ana zihniyeti. Bu dizide yer alan tasavvuf kavramları %85 tamamen sallama. Usuller %99 sallama. İnsanların itiraz etmesinin tek sebebi de bu; uydurulan kavramları gerçek olarak sunmak.
GurKhan demiş ki;
Admin ellerine sağlık, sayende beğendiğim sahneleri tekrar tekrar izleyebiliyorum. Erken bitirmek ile çok yazık ettiler diziye. Arka Sokaklar gibi hayatımda fragmanı ile ilgimi hiç çekmeyen bir dizi bile 18 yıldır oynuyormuş bu ülkede bir nesil yetiştirdi dizi. Ben bu diziyi muhtemelen daha önceki izlediklerimle hiç kıyaslamadım çünkü en iyisi olduğunu düşünüyorum, canım çok sıkıldı saçma sapan olduğunu (ki bu göreceli bir kavram) düşündüğüm ama yıllarca süren diziler yanında bu kadar erken bitmemeliydi. Gerçekten çok üzüldüm, her hafta pazartesiyi sadece bu dizi için bekliyordum yaa kardeşim bu dizi sayesinde Pazartesi sendromumu yendim resmen. Ben artık senaristlerin konu bulamadığına değil tehdit vs aldıklarına inanıyorum. Müziğinden oyuncuların performansına her şeyi ile harikaydı. Evet çok hatalar vardı ama hiç birisi göz ardı edilemeyecek gibi değildi ben için. Ki ben gibi düşünen çok insan olduğuna da eminim. Hele ki bu bölümdeki Sadi Hüdayi Efendinin limon satma ve sonrasında gelişen kısım beni derinden etkiledi. Çok üzüldüm bitmesine.
Metin demiş ki;
The End ! Aslında dizinin ilk sezonu makul ve izlenebilir haldeydi. Mantık olarak da çok uç sapmalar yoktu. Hatta bu sezonda da beğendiğim zikir sahnesi, güzel mesajlar vardı. Dizinin sorunu, mesaj verme kaygısıyla yayınlandığı kanalın dünya görüşünü "doğru tasavvuf bu olması gerek" diye sunmaya çalışması ile ayyuka çıktı. Yoksa ben de bir çok popüler tarikata eleştirel bakıyorum. Körü körüne bir tarikat savunucusu değilim. Ama eleştirmek için bile bilmek gerekiyor. Doğrusu ne, yanlış olan ne.. Kurgu yaparken bile öze, ana iskelete bağlı olmak gerekir. Bunun için bir uzmandan danışmanlık alınabilirdi. Örneği tarih dizilerinde yaşanıyor. ""BENCE" sırf mesaj vereceğim diye olmayan şeyi bile gerçekmiş gibi göstermek yerine yerli yerinde eleştirel bir bakışa sahip olunsaydı, dizi 2 sezon değil, yıllarca sürebilirdi. İnsanlar seküler de olsa, dindar da olsa kabul etmek gerekir ki iç içe beraberce yaşamak zorundayız ve inançtan da öte bin küsur yıllık tasavvuf kültürü bizim kültürümüz. Hoca Ahmet Yesevi gibi bir Türk büyüğü, hem bu topraklarda tasavvufun tohumlarını atan kişi.. Hakeza Yunus Emre.. Kim sevmez ki Yunus Emre yi. Özümüz, topraklarımız, aslında tasavvufun o güzellikleri ile yoğrulmuş. Tasavvuf bu topraklardan çıkmış bir hazine. İnanışı her ne olursa olsun bence herkesin bu değerimize sahip çıkması gerekir. Son olarak; bir sufi olarak günümüz tarikatlarının ve uygulamalarının eleştirilmesine karşı değilim.. Önemli Tasavvuf eserleri ulaşılabilir, tercüme edilmiş, ve okunabilir. İnanmak veya inanmamak tercih meselesi. Tasavvufun temelleri, öğretileri de açık net belli. "iyilik, doğruluk, derin inanç" beraberinde zikir ve nefs terbiyesi. Sadece bu kadar. Ve çoğu da kişisel tercih meselesi. Hasılı, son diyelim.