Özet: İstanbul Ansiklopedisi 8.Bölüm izle Full netflix yapımı yerli dizi tek parça ve hd olarak reklamsız ve keyifle İstanbul Ansiklopedisi izle meniz için sitemizde. Yayınlandı: 18/04/2025
Feyza demiş ki; Ya şu tek gerçek İslam kafasında olan masada gösterilen ebru sanatini bile aşağılık kompleksiyle algılayan sıkbaşlar yorum yapmasın be. O kadar saçma yerlerden alınmış ve size saldirilmis gibi davranıyorsunuz ki çok komik gozukuyo. Biri de demiş ki Nesrin niye müslüman olmadi. jdhsjjdjsjs. İnsanların kimlik karmaşasının nedeni sizsiniz gerçekten. Size göre İslam mükemmel herkes İslam"a dönsün ondan etkilensin. İnsanları dinle manipüle etmek sayilmiyo size göre. Sadece sekulerlikle manipüle edilebiliriz. Küçük kutularinizdan çıkın.
Malıki demiş ki; Toplumun üzerimize yıktığı kalıpları ve bu kalıplara göre bize davranan insanları, içimizdeki karmaşıklığı ve belirsizliği ve o kendini hiçbir yere tam olarak ait hissettmeme duygusunu çok iyi anlatmış. Ayrıca baş örtüsüne hakaret edilmiş diyenler neyin kafasını yaşıyorlar anlamıyorum, burada zaten kız baş örtüsünün insanı değiştirmediğini vurguladı. Yani ben yine benim diyor. Ben giydiğim şeylere göre değil kişiliğime göre benim diyor. Ama her ottan boktan tetiklenip hayatında ilk defa sanat dizisi gören bir takım cahil tayfa buraya gelip saçma sapan yorumlar yazıyorlar. Neyse uzun lafın kısası emeği geçen herkeste teşekkürler çok güzel bir yapım olmuş.
Melike demiş ki; Ya siz bu diziyi ilkokul kitabındaki bir hikaye mi sandınız? Ders çıkarılacak bir son olmadı demiş birisi. Hayatında hiç sanat filmi izlememiş insanların gelip burada laf ebeliği yapması da ayrı komik. Kızın annesinin ve mescitte tanıştığı arkadaşının katı tutumunun yanı sıra sevgilisi ve arkadaş grubunun önyargılı tutumu hiç konuşulmuyor. İki taraf da kendince edindiği doğruları yaşarken diğer fikirleri eleştiriyor ve bütün bunların arasında kalmış, kendini arayan genç bir ruh Zehra. Dizi hiçbir tarafı övmüyor. Annesi ben burada Allah"ı buldum diyor, dinini gayet vakur yaşıyor. Masasındaki ebruyu, kitabı bile bir yerme olarak kabul etmeniz her şeyi anlatıyor aslında. Belki de toplumun bazı kesiminin düşündüğünün aksine muhafazakar insanların da kendi sınırları içinde gayet sanatla ilgilenen ve kendini geliştirebilen insanlar olduğunu anlatmak istemişlerdir, olabilir mi? Ama yok, herkes din düşmanı, herkes yanlış değil mi? Önce şu aşağılık komplekslerinizden bir arının. Ben de inançlı bir insanım ve din bir tek sizin dininiz değil. Ayrıca Zehra"nın durumundan geçmemiş veya en azından onunla empati yapamayan insanlar da yorum yapmasınlar bir zahmet
Zehra demiş ki; İçen insanları kötüleyen tek kesim dindar kesim o kadar acınası ki hep türbanlılar yorumlarda gömmüş ama gerçek şu ki Zehra yı açıldığı için sadece açık arkadaşları yargılamadı türbanlı dindar (dinde zorlama yok güya) arkadaşı yargıladı alın burdan mesajı kızlar içinizden ne geliyorsa onu yapın diğer insanları umursamayın
Züleyha demiş ki; Sözcüklerin dansı da dene bilirdi filme.gerçekten söz ustalığı hayranlık verici. şekil herşey mi demekti. Yani mühendis kıyafeti giyince mühendis doktor kıyafeti giyince doktor mu olunuyor. Bu Akıl dışı birşey . Bir kimliğin içi doludur. Şekli içini yansıtır. Ceviz kabuğunun içinden elma çıkmaz.ayrıca Cesaret birilerinin gazına gelerek inadına bak ben yqoarım demekte değil. Cesaret doğru bildiğin şeyi çekinmeden yaşamak. Özgürlük içinden gelen dürtüleri sorgulamaksizın yapmakta değil. Aklı kullanarak en yüceye tabii olmak. Evreni yoktan var eden ve sahibi olandan daha Yüce de hiçbirşey yok. Bunun aksini kimse iddia edemez. Bir tarikatın tali bir yorumu rabita-i mevt dinin ana teması olarak göstermek hiçte önyargıdan uzak objektif bir durum olamaz. Dindarlık veya zıttı hepsi uç marjinal işler olarak lanse edilmiş doğalı içinden geleni istediğin gibi yaşamaktır çıkarımı verilmiş. İslam veya Hristiyanlık esasen aynıdır. Samimi bir dua gönder din yerine gelir imajı atlanmamış. İslam dinini seçenler donuk yaşam enerjileri düşük adeta yaşayan ölü cıkarımını vermek içinde hayli efor sergilenmiş. Özetle dirilere gelmiş ve dirilmek için gelmiş aksiyon huzur yaşama sevinci Ruhun bedenin paralel bir şekilde yaşamanın anlamını bulduğu islam dinini hiç anlamamış öğrenmemiş hayata sadece şekil olarak bakmış materyalist bir kafadan çıkmış bir senaryoydu film
Büşra demiş ki; Hayat ikilem arasında geçip giden bir yaşamı sürdürmek için çok kısa. Nereye ait olduğunu, ne için yaşadığını bilmeyen bir karakter üzerinden bir dine, bir inanca, bir ideolojiye ait olduğu zaten beklenmez. Örtü üzerinden yapılan tartışmaya, eleştirilere Zehra gibi bir karakterin sessiz kalarak izlemesi ayrıca enteresan. Hayat boyunca bende çok konu da ikilemde kaldım o yüzden kendimden bir şey bulurum belki diye izledim ama dizi de ikilemden çok örtülü kadınların özgür olmadığı, her ortama giremediği, zehranın annesi gibi dört duvar arasında bir yaşam olduğu ama Nesrin gibi mesleğini yapan modern(!) Fransa meraklısı, Avrupai zihnin daha eğlendiği, daha mutlu olduğu işlenmiş. Zehra oldukça cüretkar, her konuda bilgili, hazır cevap yeri geldiğinde sanane bile diyen birisin ama başörtülü olduğunda bakışlardan rahatsız olduğunu bir balon gibi dışına bakılarak yargılandığını söylüyorsun. Oysa senin gibi bir karakter başkalarının ne düşündüğüyle ilgilenmemesi lazım. Karakterinle, ikileminin oldukça uyumsuz. Balon gibi tabirini bende bu dizi için kullanabilirim. içi hava dolu bir balon. İzleyin ama içselleştirmeyin, önemsemeyin, İzledikten sonra patlatın gitsin..
Belma demiş ki; Tamamen "dindarsan boşluktasın" algısı yaratilmaya çalışılmış. Zehranin annesinin masa yanı ebru sanatı, dini kitapları, zikir örtüsünün bile gösterilmesinin altinda yatan bir sebep var. Oysa siz sekuler ve Fransa özentili hayatinizla içi boş ve eksik duygularinizla bir ömür geçirdiginizin farkinda bile degilsiniz. Bir insansın ,hangi ulkede olursa olsun, tasavvufî kitaplar okumasi, kulturumuze bagli bir sanati icra etmesi ve dinini yasamaya gayret etmesinden daha buyuk ne zevk olabilir ? Yemek icmek gezmek ve gavurlarin ruhsuz imansiz eserlerini gezmeniz size mutluluk verecegine inaniyorsaniz yaniliyorsunuz. Zehranin kendini kimliksiz hissetmesine değinmek gerçekci olsa da pek ders alınacak bir tarafı geliştirilememiş. Ayrica Nesrinin herşeyden kurtulma dusuncesiyle "ozgurluk" ulkesi Fransaya gitmesini istemesi gibi ayni fikirde olan varsa vay haline diyelim. Hayat zorluklarla, hastaliklarla, aile ve insanlarla olan imtihanlarla değerli bir hale gelir.
Ebru demiş ki; Çoğunlukla dini yük gibi göstermişsiniz özgürlük açıklıkla olur mesajı vermişsiniz ama doğru değil !
Dinimizi tam anlamı ile öğrenen bir kadında Zehra nın annesi gibi değil daha naif daha ince daha yumuşak olur sert değil kadını sert göstererek bilinç altında dinde zorbalık mesajı bırakmayın!
Evet İstanbul u anlatmanız güzel ama olmaması gereken davranışları neşeli olması gereken davranışları da sert göstermişsiniz yani yapacaksın film hakkını ver anlatiyorsan İslamı da düzgün anlat batılı konuyu da yani konu saptırmadan film anlatılabilir isteyen izler isteyen izlemez feministlik üst düzeyde anlatılıp İslamı alt tarafa koyamazsınız düzeltilmesi gereken çok yönü var filmin nesrin aylinin dine bağlılığı ile sonunda Müslüman olabilirdi kızı Nesrin gibi dini her türlü savunabilir di yani dini savsaklamak İstanbul a gidince neden olsun ki asıl İstanbul da gurur duymak gerekir tesettürlü olunduğu için İstanbul islambol du yeniden İslamı temsil edecek en güzel şehir olacak Allah"ın izni ile diyeceğim o ki dini anlatırken dikkatli olun birilerine uşaklık edeceksiniz diye dinimizi kullanmayın başka sonuçlar bekleyerek izledim ama !!!!
zehra demiş ki; dizinin ne anlatmaya çalıştığı o kadar belli değil ki saçma sapan bir hikayenin arasına kapalı kadınlar kimlik bunalımı yaşıyor gibi sikko bi mesaj yerleştirmişler
Spoiler içeren bu yorumu okumak istiyorsanız buraya tıklayın.
Gülce demiş ki; Tam bir hayal kırıklığı oldu benim için ya...Daha objektif yaklaşılır saniyordum ama aşırı sekuler bakış açısıyla, dinin, tesettürün yobazca işlendiği bir dizi olmuş.
Tesettürlü olmayıp hassasiyetleri olan birçok arkadaşım var, onlar gibi bir öykü işlenecek sanmıştım. Hatta tesettürlü olarak kendimden de bir parça bulacağımı düşünmüştüm. Ama çok yanlı bir bakış açısı ile, tesetturlulerin öfkeli işlenmesi üzdü. Aksi yapılsa olay olurdu muhtemelen...
Ya şu tek gerçek İslam kafasında olan masada gösterilen ebru sanatini bile aşağılık kompleksiyle algılayan sıkbaşlar yorum yapmasın be. O kadar saçma yerlerden alınmış ve size saldirilmis gibi davranıyorsunuz ki çok komik gozukuyo. Biri de demiş ki Nesrin niye müslüman olmadi. jdhsjjdjsjs. İnsanların kimlik karmaşasının nedeni sizsiniz gerçekten. Size göre İslam mükemmel herkes İslam"a dönsün ondan etkilensin. İnsanları dinle manipüle etmek sayilmiyo size göre. Sadece sekulerlikle manipüle edilebiliriz. Küçük kutularinizdan çıkın.
Malıki demiş ki;
Toplumun üzerimize yıktığı kalıpları ve bu kalıplara göre bize davranan insanları, içimizdeki karmaşıklığı ve belirsizliği ve o kendini hiçbir yere tam olarak ait hissettmeme duygusunu çok iyi anlatmış. Ayrıca baş örtüsüne hakaret edilmiş diyenler neyin kafasını yaşıyorlar anlamıyorum, burada zaten kız baş örtüsünün insanı değiştirmediğini vurguladı. Yani ben yine benim diyor. Ben giydiğim şeylere göre değil kişiliğime göre benim diyor. Ama her ottan boktan tetiklenip hayatında ilk defa sanat dizisi gören bir takım cahil tayfa buraya gelip saçma sapan yorumlar yazıyorlar. Neyse uzun lafın kısası emeği geçen herkeste teşekkürler çok güzel bir yapım olmuş.
Melike demiş ki;
Ya siz bu diziyi ilkokul kitabındaki bir hikaye mi sandınız? Ders çıkarılacak bir son olmadı demiş birisi. Hayatında hiç sanat filmi izlememiş insanların gelip burada laf ebeliği yapması da ayrı komik. Kızın annesinin ve mescitte tanıştığı arkadaşının katı tutumunun yanı sıra sevgilisi ve arkadaş grubunun önyargılı tutumu hiç konuşulmuyor. İki taraf da kendince edindiği doğruları yaşarken diğer fikirleri eleştiriyor ve bütün bunların arasında kalmış, kendini arayan genç bir ruh Zehra. Dizi hiçbir tarafı övmüyor. Annesi ben burada Allah"ı buldum diyor, dinini gayet vakur yaşıyor. Masasındaki ebruyu, kitabı bile bir yerme olarak kabul etmeniz her şeyi anlatıyor aslında. Belki de toplumun bazı kesiminin düşündüğünün aksine muhafazakar insanların da kendi sınırları içinde gayet sanatla ilgilenen ve kendini geliştirebilen insanlar olduğunu anlatmak istemişlerdir, olabilir mi? Ama yok, herkes din düşmanı, herkes yanlış değil mi? Önce şu aşağılık komplekslerinizden bir arının. Ben de inançlı bir insanım ve din bir tek sizin dininiz değil. Ayrıca Zehra"nın durumundan geçmemiş veya en azından onunla empati yapamayan insanlar da yorum yapmasınlar bir zahmet
Zehra demiş ki;
İçen insanları kötüleyen tek kesim dindar kesim o kadar acınası ki hep türbanlılar yorumlarda gömmüş ama gerçek şu ki Zehra yı açıldığı için sadece açık arkadaşları yargılamadı türbanlı dindar (dinde zorlama yok güya) arkadaşı yargıladı alın burdan mesajı kızlar içinizden ne geliyorsa onu yapın diğer insanları umursamayın
Züleyha demiş ki;
Sözcüklerin dansı da dene bilirdi filme.gerçekten söz ustalığı hayranlık verici. şekil herşey mi demekti. Yani mühendis kıyafeti giyince mühendis doktor kıyafeti giyince doktor mu olunuyor. Bu Akıl dışı birşey . Bir kimliğin içi doludur. Şekli içini yansıtır. Ceviz kabuğunun içinden elma çıkmaz.ayrıca Cesaret birilerinin gazına gelerek inadına bak ben yqoarım demekte değil. Cesaret doğru bildiğin şeyi çekinmeden yaşamak. Özgürlük içinden gelen dürtüleri sorgulamaksizın yapmakta değil. Aklı kullanarak en yüceye tabii olmak. Evreni yoktan var eden ve sahibi olandan daha Yüce de hiçbirşey yok. Bunun aksini kimse iddia edemez. Bir tarikatın tali bir yorumu rabita-i mevt dinin ana teması olarak göstermek hiçte önyargıdan uzak objektif bir durum olamaz. Dindarlık veya zıttı hepsi uç marjinal işler olarak lanse edilmiş doğalı içinden geleni istediğin gibi yaşamaktır çıkarımı verilmiş. İslam veya Hristiyanlık esasen aynıdır. Samimi bir dua gönder din yerine gelir imajı atlanmamış. İslam dinini seçenler donuk yaşam enerjileri düşük adeta yaşayan ölü cıkarımını vermek içinde hayli efor sergilenmiş. Özetle dirilere gelmiş ve dirilmek için gelmiş aksiyon huzur yaşama sevinci Ruhun bedenin paralel bir şekilde yaşamanın anlamını bulduğu islam dinini hiç anlamamış öğrenmemiş hayata sadece şekil olarak bakmış materyalist bir kafadan çıkmış bir senaryoydu film
Büşra demiş ki;
Hayat ikilem arasında geçip giden bir yaşamı sürdürmek için çok kısa. Nereye ait olduğunu, ne için yaşadığını bilmeyen bir karakter üzerinden bir dine, bir inanca, bir ideolojiye ait olduğu zaten beklenmez. Örtü üzerinden yapılan tartışmaya, eleştirilere Zehra gibi bir karakterin sessiz kalarak izlemesi ayrıca enteresan. Hayat boyunca bende çok konu da ikilemde kaldım o yüzden kendimden bir şey bulurum belki diye izledim ama dizi de ikilemden çok örtülü kadınların özgür olmadığı, her ortama giremediği, zehranın annesi gibi dört duvar arasında bir yaşam olduğu ama Nesrin gibi mesleğini yapan modern(!) Fransa meraklısı, Avrupai zihnin daha eğlendiği, daha mutlu olduğu işlenmiş. Zehra oldukça cüretkar, her konuda bilgili, hazır cevap yeri geldiğinde sanane bile diyen birisin ama başörtülü olduğunda bakışlardan rahatsız olduğunu bir balon gibi dışına bakılarak yargılandığını söylüyorsun. Oysa senin gibi bir karakter başkalarının ne düşündüğüyle ilgilenmemesi lazım. Karakterinle, ikileminin oldukça uyumsuz. Balon gibi tabirini bende bu dizi için kullanabilirim. içi hava dolu bir balon. İzleyin ama içselleştirmeyin, önemsemeyin, İzledikten sonra patlatın gitsin..
Belma demiş ki;
Tamamen "dindarsan boşluktasın" algısı yaratilmaya çalışılmış. Zehranin annesinin masa yanı ebru sanatı, dini kitapları, zikir örtüsünün bile gösterilmesinin altinda yatan bir sebep var. Oysa siz sekuler ve Fransa özentili hayatinizla içi boş ve eksik duygularinizla bir ömür geçirdiginizin farkinda bile degilsiniz. Bir insansın ,hangi ulkede olursa olsun, tasavvufî kitaplar okumasi, kulturumuze bagli bir sanati icra etmesi ve dinini yasamaya gayret etmesinden daha buyuk ne zevk olabilir ? Yemek icmek gezmek ve gavurlarin ruhsuz imansiz eserlerini gezmeniz size mutluluk verecegine inaniyorsaniz yaniliyorsunuz. Zehranin kendini kimliksiz hissetmesine değinmek gerçekci olsa da pek ders alınacak bir tarafı geliştirilememiş. Ayrica Nesrinin herşeyden kurtulma dusuncesiyle "ozgurluk" ulkesi Fransaya gitmesini istemesi gibi ayni fikirde olan varsa vay haline diyelim. Hayat zorluklarla, hastaliklarla, aile ve insanlarla olan imtihanlarla değerli bir hale gelir.
Ebru demiş ki;
Çoğunlukla dini yük gibi göstermişsiniz özgürlük açıklıkla olur mesajı vermişsiniz ama doğru değil ! Dinimizi tam anlamı ile öğrenen bir kadında Zehra nın annesi gibi değil daha naif daha ince daha yumuşak olur sert değil kadını sert göstererek bilinç altında dinde zorbalık mesajı bırakmayın! Evet İstanbul u anlatmanız güzel ama olmaması gereken davranışları neşeli olması gereken davranışları da sert göstermişsiniz yani yapacaksın film hakkını ver anlatiyorsan İslamı da düzgün anlat batılı konuyu da yani konu saptırmadan film anlatılabilir isteyen izler isteyen izlemez feministlik üst düzeyde anlatılıp İslamı alt tarafa koyamazsınız düzeltilmesi gereken çok yönü var filmin nesrin aylinin dine bağlılığı ile sonunda Müslüman olabilirdi kızı Nesrin gibi dini her türlü savunabilir di yani dini savsaklamak İstanbul a gidince neden olsun ki asıl İstanbul da gurur duymak gerekir tesettürlü olunduğu için İstanbul islambol du yeniden İslamı temsil edecek en güzel şehir olacak Allah"ın izni ile diyeceğim o ki dini anlatırken dikkatli olun birilerine uşaklık edeceksiniz diye dinimizi kullanmayın başka sonuçlar bekleyerek izledim ama !!!!
zehra demiş ki;
dizinin ne anlatmaya çalıştığı o kadar belli değil ki saçma sapan bir hikayenin arasına kapalı kadınlar kimlik bunalımı yaşıyor gibi sikko bi mesaj yerleştirmişler
Spoiler içeren bu yorumu okumak istiyorsanız buraya tıklayın.
Gülce demiş ki;
Tam bir hayal kırıklığı oldu benim için ya...Daha objektif yaklaşılır saniyordum ama aşırı sekuler bakış açısıyla, dinin, tesettürün yobazca işlendiği bir dizi olmuş. Tesettürlü olmayıp hassasiyetleri olan birçok arkadaşım var, onlar gibi bir öykü işlenecek sanmıştım. Hatta tesettürlü olarak kendimden de bir parça bulacağımı düşünmüştüm. Ama çok yanlı bir bakış açısı ile, tesetturlulerin öfkeli işlenmesi üzdü. Aksi yapılsa olay olurdu muhtemelen...
Daha Fazla Yorum