Şeref Meselesi 3. Bölüm izle
Özet: Yiğit, ailesinin başına gelenlerin intikamını almak için kafasındaki planları uygulamaya başlar. İlk gördüğü andan itibaren Yiğit’e aşık olan Kübra, genç adamın esas hedefidir. Yiğit, bir yandan Kübra’yı etkilemeye çalışırken, diğer yandan da mahallede türlü oyunlar oynayarak Sadullah’ın huzurunu kaçırmayı başarır.
Bir an önce İstanbul’a dönmek isteyen Emir çalışmalarına hız verir. Ancak aklı Sibel’dedir. Araya giren mesafeye rağmen ilişkilerini sürdürmeye çalışırlar. Ancak hem Bora’nın ısrarcı davranışları, hem de annesi Neriman’ın kurnaz planları Sibel’in aklını karıştırmaya yeter.
Yayınlandı: 20/03/2015
Diziye ait başka bölüm bulunamadı.
Aytəkin Bacım! Yenə də sağ ol. Gözəl vətənimin gözəl övladı! Sən hələ bir yaz görüm, Mənim sənə göstərdiyim üsulla Youtube-də serialın 3-cü seriyasına baxa bildinmi?!. Son olaraq da prezident H. Əliyevin dediyi kimi "Mən həmişə fəxr etmişəm, Bu gün də fəxr edirəm ki, mən azərbaycanlıyam!"
Aytekin demiş ki;
Semire baci men yenede teshekkur etmek istedim))))
Semire demiş ki;
Aytəkin bacım! Dəyməz canım. Təşəkkürə ehtiyac yoxdur. Nə böyük iş görmüşəm ki?!
Aytekin demiş ki;
Semire xanim!! Duz taptiniz men azerbaycanliyam!!)))) Yardiminiz içinde çok teshekkur ediyorum!!))
Semire demiş ki;
Sevgili Aytekin! Azerbaycanlı olduğundan eminim. Güzel vetenimin, güzel evladı! Eğer bölümü izlemek istiyorsan, Youtube de tüm bölümleri var. Eğer olduğun yerde Youtube açılıyorsa, Şeref meselesi 3. bölüm tek parça yazıb, izleye bilersen.
Aytekin demiş ki;
Merhaba. Yardima ehtiyacim var. Ben bu dizini Moskovadan izliyordum ama shimdi nedense yasaklandi((( Devamini nerden göre bilirim aceba var mi bilen??
MSFIGO demiş ki;
Selam Lalem ve Selin. Ben dizi A.S.K. dizisindeki yorumlarinizla burdaki yorumlariniz benziyor diye elestirmedim. Sadece Lalemin enteresan bir konuya degindigini yazdim ;) Aslinda kismen dogru. Iki insan isteyerek birlesirse, sorun yok. Dogal birsey. AMA büyük bir ama var. Yigit Kübraya seni seviyorum diyor. Kübrada inaniyor. Kübra kör kütük asik. Ama o kadar masumda olsa, Deryaya ve öbürlerine cevap veriyor. Yani Kübra Yigitin hovarda olmasina inanmak istemiyor.
LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Selin cim hoşgeldin önce seni biryerlerde yanlış anladığım için büyük bir özür, sonrada Namık Kemal tercümesi için büyük bir teşekkür. Haklısın o mısraları tercümesi olmadan da doğru anlamışım. Ama ne bileyim liseyi bitireli 40 sene oldu. Ondan sonra divan edebiyatı ile hiç ilgilenmedim. Dedem efe konusuna gelince , biliyorsun benimki de aydınlı efelerdendi. Bence sen beni korkutmak için başka bir öcü bul. Daha buralardan verecek başka bir haber yok galiba. Bu defa sen yokken sıkılmadım ve verdiğin görevlerden birini yaptım, bilesin. DİZİYLE İLGİLİDİR: selin cim yorumlarının bana dokunmıyan tarafları herzamanki gibi güzel ve bilgilendirici. Unutmadan belirteyim: bir daha selin bile yazacak birşey bulamıyacak demiyeceğim tövbe. Sorumluluk duygusu konusunda yazdıklarını anladım da Emir’in salak olup olmadığı konusunda ne düşündüğünü yine anlamadım. Senden iyi politikacı olur. Ama Kübra konusunda Yiğit’in bu kadar suçlanmasını da anlamıyorum doğrusu. Sırf bir anlık zevk için bir kızın hayatıyla oynayan bir yığın erkek yaşıyor bu dünyada. Ve yine sırf bu yüzden kimse bir adamı senin suçladığın gibi suçlamıyor. Bu tür olaylarda kandıran suçlu olduğu kadar kanan da suçlu. Kübra onun hovarda biri olduğunu biliyor ve gördüğün gibi kim ne derse desin vazgeçmiyor. Allah insana akıl vermiş birde üstüne fikir becerisi eklemiş öteki kızların düşünebildiğini o da düşünsün. Düşünmüyorsa sonuçlarına da katlansın. İnsanlar hata yapa yapa doğruyu bulmaz mı? Yiğit’i bu yüzden öcü gibi göstermek biraz haksızlık. Hem bir kadının aşık olduğu erkekle ilişki yaşamasını neden tek taraflı ve dünyanın sonunu getieren bir olay olarak görüyorsunuz? Tecavüze uğramadığı takdirde bu iki kişinin ortak derecede etkilendiği ve isteyerek yaptığı bir faaliyet. Bilhassa senin bu konuda daha açık görüşlü olduğunu düşünmüştüm. Bence bu konuyu bir daha düşün ve sırf Yiğit’i suçlamaktan vazgeç. Yoksa bende Emir’i yerin dibine sokarım bilesin! Msfigo kardeşim selin şebnem konusunu açıklamış , doğru bende onu desteklemiştim bence konular oldukça farklı ve o konuya daha fazla girmiyelim, altından çapanoğlu çıkabilir. Ayışığı arkadaş Bizim bu mahelleden Derya kesfediliniyor figüran olacak. Bizim mahalleden Sibel kesfediliniyor,zengin koca sayesinde ünlü manken olacak. Yine bu mahalle sakinlerinden olan Emirimiz uzak bir kasabada is teklifi aliyor. Örnekleriyle dizideki muciyevi tesadüfleri anlamamanı anlıyorum ama, nerede olduğunu hatırlamıyorum, selin çok hoşuma giden yorumlarının birinde, dizilerin zamanımızın masalları olduğu konusunda bir yazıdan bahsetmişti. Orada insanlara (bende dahil olmak üzere) böyle güzel tesadüflerin iyi geldiğini onun için bu tür olayların sık sık kullanıldığından bahsediliyormuş. Onun için ben bu tür olayların dizilerde kullanılmasını güzel işlenirse, ki burada bana göre güzel işlendi çünki ortaya çıkan fırsatlar çok mantıksız değildi, güzel buluyorum. Zümre arkadaş ve bu dizinin gidişatı hakkında bilgileri olan diğer arkadaşlardan ricam mümkünse neler olacağını yazmazlarsa mutlu olurum. Teşekkürler.
SELİN demiş ki;
YORUMUMUN DEVAMI: yorumuma devam etmeden önce MSFİGO’cumun bahsettiği A.Ş.K isimli dizideki yorum konusuna değinmek istiyorum. O kişi bendim ve LaLem’de yanlış hatirlamıyorsam sonradan kısmen bana katılmıştı. Orada durum çok değişikti. Ölümcül bir hastalık nedeniyle canına kıymak isterken onu kurtaran Şebnem kurtarıcısına aşık oluyordu ve onun aşkı olmazsa öleceği kesindi. Ayrıca bu aldatma oyunuyla iki kişinin daha hayatı kurtulacaktı. Orada benim söylediğim (burada da söylediğim gibi) bunun kötü bir şey ve ahlaksızlık olduğu ama üç kişinin hayatını kurtaracağı için hoşgörülebileceğim bir davranış olduğuydu. Herşey üç kişinin ölümünden daha iyidir düşüncesi yle öyle bir şey söylemiştim ve yine söylerim. Ayni insan öldürmenin büyük bir suç ve günah olması ama canını kurtarmak için yapıldığı zaman öyle olmaması gibi. Burada ne hayatı tehlikede olan biri var ne de bu yolla hayatı kurtarılabilecek biri; olay sadece ilkel bir intikam hırsı. Gelelim sadede: Derya’nın Yiğit konusunda Kübra’ya karşı davranışı kadar olmasa bile Sibel’in davranışı da pek doğru değildi bence. Ona Yiğit’in kendisine yaptığı teklifi ve vermeye kalktığı hediyeyi anlatacak, kendisini intikam için kullandığını düşündüğünü söyleyip, ne karar alırsa alsın saygı duyacağını ve yardıma ihtiyacı olduğu zaman arkasında olduğunu belirtecekti onu durup durup çocuk gibi azarlayacağına. Zaten bu durumda Kübra’yı Yiğit hariç kimse durduramazdı . Aşk insanı kör ve gözü kara yapar. Gördüğümüz gibi evinde bir hayat kadını görmek ve Yiğit’in SEZZY’cimin de belirttiği gibi açık açık babanla konuşmak istemiyorum ben seni istiyorum demesi bile Kübra’yı durdurmadı. Ama bende ne Sibel’in ne de Derya’nın Yiğit’i kıskandığı için Kübra’yı uyardığını düşünmüyorum. Konu Sibel’e gelmişken Sibel bu bölümde benden iki kötü puan aldı birisi annesine karşı koyamayıp sonunda Bora’yla çıktığı için ikincisi kendi kararsızlığının faturasını Emir’e kesip onu telefonda durmadan azarladığı için. Sevgili AYIŞIĞI’da benim masum Emir’ime acımıyor Sibel onu terkedeceği için. Sebep olarak Emir’i büyük bir aşkla sevmemesini gösteriyor bencede haklı. Aslında birkaç kişinin de söylediği gibi çok çabuk gelişen bu aşkta tutku ve heyecan yoktu. Sakin ve ağırbaşlı bir aşktı. Ayrıca Derya’nın Yiğit için söylediği „böyle erkeklere kavuşmak kavuşmamaktan daha fazla acı verir“ sözü böyle etki altında kalan ve kararsız ve birini derinden sevebilme yeteneği olmayan bir karaktere sahip olduğunu düşünmeye başladığım Sibel içinde söylenebilir. Benim de kanaatım Emir için işin başında Sibel’den ayrılması en hayırlısı. Acı çekecek ama beraber kalsalardı ilerde daha çok acı çekecekti. Derya şu ana kadar bu dizinin en kuvvetli kadın karakteri ve aslında en kötü durumda olan o. Hatta Kübra’dan bile zor durumda ama dimdik ayakta. Bakalım meşhur olacak ve kızkardeşinin hayatını da kurtarabilecek mi? Annesi kurtarılacak tiplerden değil gördüğüm kadarıyla. AYIŞIĞI’nın, Yiğit kaçakçılığı Ayvalıkta sebze toplarken mi öğrendi sorusunun cevabı Yiğit’in bazı insanlar gibi halk dilinde „ kafası o tür konulara çalışan bir insan“, bilimsel dilde „kriminel enerjisi olan insan“ olmasında saklı. Tabii hapiste kontakt kurduğu insanlardan bazı imkanları öğrendiğini görür gibi olduk. Ama olayların geliştiği zaman süresini ve ilişkilerin gelişme süreç ve şeklini senaryo ve reji bize güzel aktaramadığı için (bu dizinin zayıf yönlerinden biri) hem bu gelişme ve öğrenim sürecini hemde Ender’le Selim arasında gelişen ilişkinin sığlığını sorguluyoruz. Yiğit’in burada Scarface’deki Tony olmasına gelince: bu konuda kısmen haklısın. Al Capone adlı bir gangsterin hayatından esinlenerek biri 1930 larda ikincisi de 1980 lerde çekilmiş olan Scarface filmleri kult film niteliğinde iki film olduğu için bu filmlerin motif ve kurguları dünyanın her yerinde çekilmiş bir çok gangster filminde kullanılmış ve burada da kullanılıyor. Tony’le ortak yönü, ikisininde „Amerikan rüyası „ diye adlandırılan çok çalışma ile her insan başarı, zenginlik ve şöhreti yakalayabilir düşüncesini çabuk zengin olma metotlarıyla gerçekleştirmek isteyen ve bu yolda engel tanımayıp kanun ve ahlaki değerleri hiçe sayan bir insan olmaları. Ama bu dizide intikam alma motifi ve birbirine zıt karakterli iki kardeşin (veya arkadaşın) birbirine zıt yaşam tarzını seçmelerinin hikayesi anlatıldığı için „Manhatten melodrama“ ve Angel with Dirty Faces filmlerindeki motiflere de yer verildiğini görüyoruz ve göreceğiz diye düşünüyorum. Ben Selim ve Ender’in gelişmelerinin ve sonlarının nasıl olacağını da çok merak ediyorum. Bilhassa Ender sanki bir süre sonra Yiğit’ten uzaklaşacakmış gibi geliyor bana. Bu konuda bir görmüşlüğüm veya duymuşluğum yok, sadece bir tahmin. Üç kızın arkadaşlıkları konusundaki düşüncelerime gelince: Kübra ve Derya aslında bir şey saklamıyor. Sadece Sibel kendisi kapalı kutu ama herkesin herşeyine karışıyor maşallah. Ben bu kurguyu realist buluyorum çünki hepimizin buna benzer tecrübeleri vardır diye tahmin ediyorum. Benim 25 senedir tanıdığım bir arkadaşım var aynı Sibel. O herkesin herşeyini bilir, ahkam keser, kendisine ait bir şeyi kerpetenle ağzından alırsın veya başkasından öğrenirsin. Son olarak MSFİGO’cumun yorumuna değinmek istiyorum. Yiğit’in hamuru kötü değil belki ama her bölümde onun amacına ulaşmak için hiçbir şeyden kaçınmadığını görüyoruz. Kübra olayından tutta soygun sırasında gözünü kırpmadan insanlara karşı şiddet uygulamasına kadar. Bence zamanla daha acımazsız ve fütürsuz biri olacak. Yine çok uzun oldu huyum kurusun. Herkese sevgiler.
Semire demiş ki;
Ya ...Kıskanacam şimdi ya. Hepiniz burdasınız. Bir ben bu dizi beni açmadı diye izlemediyim için baka-baka kalıyorum. Ne yapacam şimdi ben?! Lütfen "Paramparça-ya gelin...
Daha Fazla Yorum