Öyle Bir Geçer Zamanki 76. Bölüm izle
Özet: Soner ile Aylin, ikinci kez nikah masasına oturmak için düğün hazırlıkları yapıyor.
Ali Kaptan, Cemile’yi kurtarmayı başarır ancak, yaşanan arbede sırasında vurulur. Kan kaybeden Ali Kaptan zamanında hastaneye yetiştirilemez ise ölecektir. Son isteği ise, yaptıkları için Cemile’nin onu affetmesidir. Cemile, bir şekilde Ali Kaptan’ı hastaneye getirir. Ancak sağlığı ile ilgili bilgi alamaz. Durumu haber alan Akarsu Ailesi ise hep birlikte soluğu hastanede alır. Kenan’ın kapısına ise polisler dayanır. Duydukları Kenan için büyük sürpriz olur. Köşeye sıkışan Kenan duruşmada hisselerin tamamını ele geçirmek için her yolu dener. Fakat Selma hakkını sonuna kadar savunur. Carolin, Mustafa’yı almaya gelir. Ali ile yaptığı anlaşmadan habersiz olan Hasefe Hanım, Mustafa’yı vermek istemez ve ona engel olur. Soner ile Aylin düğün hazırlıkları yaparlar. Soner’in Aylin’e düğünün yapılacağı yer ve oturacakları ev ile ilgili büyük bir sürprizi vardır. Kenan ise Cemile’nin yerini Ali’ye kimin söylediğinin peşine düşer.
Diziye ait başka bölüm bulunamadı.
Genç Osman olamadı ÖYLE Bir Geçer Zaman kinin zaman problemi bir türlü çözülemiyor. Dizinin hangi yılda geçtiği konusundaki tartışma, her hafta daha da büyüyor. Dizi 1967 yılında başlamıştı. Son bölümde ise Süleymen, aşık çifte Semiha Yankının 1975 yılında Eurovisionda ülkemizi temsil ettiği Seninle Bir Dakika şarkısını çalıp söyledi. Yani ilk bölümden bugüne yaklaşık sekiz yıl geçmiş olması gerekiyor. Peki ama Osman niye bir türlü büyümüyor? Bu hesaba göre en az 13 yaşında olması gerekmiyor muydu? Gel de çık işin içinden... YUKSEL AYTUG (sabah Gazetesi Yazari)
sezzy demiş ki;
Sevgili roza bu cok guzel ve onemli yaziyi bizlerle paylastigin icin cok tesekkur ediyorum. Bu dizinin bu kadar begenilip izlenmesi de Cagan Irmak kalitesinden zaten, Osman.in buyuyunce yazar olacagini ve bunlari hapishanede yazip anlattigini duymustum, insallah cok severek izledigimiz bu dizinin sonu da yaprak dokumune benzemez, sevdigimiz karakterleri o kadar benimsiyoruz ki sanki kendi ailemizin birer ferdi gibi oluyorlar ve onlarin cani acisa bizim de aciyor duurma geldik, insallah yeni sezon daha mutlu olaylarla devam eder.
tayfun demiş ki;
maral hanim,simdi diyeceksiniz kardesim madem izlemiyorsun neden yorumlari okuyorsunuz.ben degil benim vaktim kisitli ama bu ve buna benzeri dizileri takip eden arkadasmiz var .bu ve buna benzer derken iki kardes bir kadin veya erkek olan topluma olumsuz mesaj veren dizileri ve bunu RTÜK ve AILEDEN SORUMLUYADA ilettik yorumlari okusunlarda senaristler belki kendilerine gelirler reyting icin topluma ne mesaj verdiklerini ama sanmiyoruz bir faydasi olmiyacaktir maalesef senaristler bir sekilde nedense kimseden cekinmiyorlar cezami olsuuun verir cezayi önemlimi onlar icin reyting önemlidir .sayet gercekten RTÜK veya AILEDEN SORUMLU bir sey yapabilseydi aninda bazi diziler yayindan kalkardi degilmi sayin RTÜK???degilmi AILEDEN SORUMLULAR??
tayfun demiş ki;
maral hanim,gecen bölümdeki yazinizi yeni ögrendim ve beni yok sayin lütfen cünkü bu diziyi izlemiyoruz sadece sayin aytugun yazisini biz yazacaktik baktikki bir arkadas bizden önce yazmis.izlememe sebebimiz ise kesinlikle murata haksizlik yapildi savunmasiydi tek sorun budur.bakin türkiyede bazi yörelerde abi ölünce erkek kardes yengeyle evleniyor bunun yanlis oldugunu özetleyen filmler oluyorken bu ve buna benzer dizilerin tutulmasi bizi sasirtiyor ve 2.ise fatmagül bir ask dizisi degildir bir psikolojik dram diye savunmamizdir ve karsi görüsten bize karsi yazismalar olunca bu raddeye gelindi.ayrica melissa yetistirme tarzi nedeniyle hakaret iceren tartismalardan kendini ceker o ortami derhal terkeder onun icindirki "lütfen yoruma cevap yazmayi"notu düsülmüstür. evet saniriz coook eskilerde aralik ayi saniriz YGA ve ÖGZ yorumlarinda melissanin bu bayanla samimiyetini okuyabilirsinizeski yorumlardan anliyabilirsiniz.yani sizin anliyacagiz melissa kimseye sahsi hakaret etmemistir savundugu tek sey sudur,bir dizi topluma örnek olacaksa bunu bir ask dizisi degilde yanlislari hatalari görmektir olmustur ve dizideki asklardan bizene burda topluma ne mesaj veriyor savunmasidir. evet burda bir tek yorumcu yazanbilirmi melissanin sahsi birine hakareti olmusmudur???olmamistir ve karsi taraflarin yazismalarini yadirgadigi icin cekmistir kendini. tartismak güzeldir sosyallktir ama isin icine hakaret girerse baska durum cikar ortaya.saygilar....
maral demiş ki;
sevgili MELİNDAcım, ekrem tatlı ve globalleşen dünya hakkındaki yazını keyifle okudum. söylediklerin, söyleyemediklerin, söylemek istediklerinle yazdıklarının özünü anladığımı sanıyorum. biraz farklı düşünüyorum dizi hakkında. cesurca değil bence dizide yansıtılanlar. o nedenle eksik, yarım kalıyor. bu eksiklik anlaşılmazlığa sürüklüyor. o dönemler hakkında fikir sahibi olmayanlar için anlaması çok güç şekle bürünüyor. hepimiz kardeşiz sloganına çevrildi son zamanlarda. oysa o acıyı yaşayanlar yaşatanlar hakkında bu kadar hoşgörülü olmazlardı sanırım. birilerinin güç kaynağı hep karanlık, o gücün kullanıldığı yerler hep sisler altında. globalleşme konusunda da sana hak veriyorum. eskiden güç konusunda bir denge vardı. ama artık güç tekelleşti. ostelik dünyanın sahip olduğu sınırlı doğal kaynaklar tükenmek üzere. ortalama 50 yıl deniyor. hadi uzatmalarla 70-80 yıl. sonrasını düşünmek dahi istemiyorum. bir yerlerde senaryolar işleme kondu. artık özgürlük, kardeşlik, ekonomi adı altında toplumların milletlerden topluluklara dönüştürülme süreci hızla sona doğru gidiyor. bu uzun yılların çalışması. bu şekilde güçlü, daha güçlü olacak ve güçsüzün elinden tüm imkanlarını alarak onu yok olmaya mahkum edecek. bu ütopik bir düşünce değil, benim inandığım bir görüş. bir kaç nesil sonra yaşayanların bizler hakkındaki düşüncelerini tahmin etmek bile istemiyorum. sen bana göre daha pozitifsin melindacım. ben kendimi daha karamsar hissediyorum. gelecekler aslında geçmişin karanlığından geliyorlar. umarım karanlıkların ışığı hiç sönmez. sevgilerimle...
kartal demiş ki;
BerranCan ablam kardeşim :D sen beni unutmassın biliyorum sağol bizde seni unutmayız bu arada izmirlimisin sen oo bak amcam izmirde cumhuriyet başsavcısı :D izmirde çok sevdiğim abilerim var seviyorum bu şehri türkiye nin heryerini seviyorumda :D BerranCan çok naziksin teşekkürler burda (küçücük):D bir kardeşin olcak hep unutma:D saygı ve sevgilerimle
Berran demiş ki;
Roza Arkadas, Coskun IRMAK HKk HTdeki söyleyisiyi bizlerle paylastigin icin cok tesekkürler.;)) Gerci ben daha öncede duymustum ama biraz daha az detayli idi. örnegin Selma hnmin Coskun Irmagin esi oldugunu biliyordum. Vee...kücük Osmanin tamamen olmasa bile kendisinin cocuklugunu anlattiginini v.s., Galiba yine bu zamanlardi SEZON Finaline girmeden önceydi bircok kimsenin kafasina takilan bir soru vardi.Osmanin ileride seri katil olacagi söylentisi..iste buna aciklik getirmek icin SÖYlESi yapilmisti. Görüldügü gibi Osmancik YAZAR olacakmis;))) Hepinize IYI PAZARLAR..
Melinda demiş ki;
Sevgili Roza, Coskun Irmak ile ilgili bu Roportaji bizlerle paylastigin, emek verip arastirdigin icin kendi adima cok tesekkur ederim... Bilmem farkindamisin bende bir onceki mesajimda kendisine hayranlik duydugumu soylemistim... Bu nedenle onunla ilgili bilgileri tekrar okumak cok hosuma gitti... Bu diziyi izlemeye basladiktan sonra merak edip kendisi hakkinda nette yayinlanan hemen hemen ne varsa okumusumdur...Sanirim bu roportajida daha once gormustum... . Kucuk Osmanin aslinda onun oldugunu bilerek seyretmek ve buyuk Osmanin maziyi anlatirken yaptigi o felsefi yorumlari dinlemek ve de daha once belirttigim gibi CEMILE karakterinde one cikardigi INSANI UNSURLAR benim Coskun Irmaga hayran olmamin temel nedenleri..... Iste bu yuzden keske onu daha yakindan tanima sansim olsa demistim... Yani "birebir konusabilme" anlaminda... Gerci mumkun olmayan bir hayal ama bir arkadas bir dost gibi mesela....:)) Cunku bunlari yazabilen insanin kendi insani ozelliklerinin de cok ust seviyede olduguna inaniyorum... Keza Selma karakteri de oyle.... Birbirine yakisan bir cift..:)))ne diyelim, allah, mutlu, mesut etsin..... Kendilerine buradan cok cok tesekkur ederiz, bize bu kadar basarili ve kaliteli bir dizi izleme imkani yarattiklari icin..... Tekrar tesekkurler Roza..iyi geceler
melinda demiş ki;
Sevgili Berran ve Maral, son olarakda benden once okumus oldugunuz o nahos mesaja verdiginiz seviyeli yanitlarinizla mudahele edip, nazikce aciklama yaptiginiz icinde ayrica tesekkur ederim... Iyiki varsiniz.:) tertip, haftasonu icin guzel ve sicak dileklerini okuyup, gonderdiginiz birbirinden guzel parcalari da dinledim...:)) BERRANCIM, 70 lerin summertimei nerden geldi aklina,cok guzel oldu.. cok yasa emi..:)) 40 yil dusunsem aklima gelmezdi valla... Maralcim 80lerin hit parcasi never gonna let you go da ayrica cok enfes bir nostalji oldu...Yureginize saglik kizlar...bende size ve tum arkadaslara mutlu ve huzurlu bir hafta sonu dilerim. Hepinize iyi geceler...BOAT ON THE RIVER-(STYX)
roza demiş ki;
(Dizinin senaristiyle bir röportaj, dizideki Selmayla evliymis ve öykü gelistirme kismini Selma yapiyormus. Abe Selma hanim o Kenani polise sikayet etsene)Öyle Bir Geçer Zaman kinin senaristi Coşkun Irmak, minik Osmanın kendisi olduğunu açıkladı.İlk kez HT Magazine konuşan Irmak, Osman seri katil olacak mı?" sorusuna "Katil olmayacak. Ama yazarlık yakışır Osmana" cevabını verdi. Başladığı günden beri en sıkı takipçileri arasındayım Öyle Bir Geçer Zaman kinin. Bazen ağlayarak, kimi zaman da "Yok artık, bu kadar da olmaz" diyerek izliyorum. Ana en çok da evinde yaşanan bu kadar olaya karşı umudunu kaybetmeden hayata tutunup, iç sesiyle vicdanımıza dokunan küçük Osmanın kim olduğumu merak ederek... Dizinin gerçek bir hikâyeden esinlenerek yazıldığını biliyorum. Bir yıldır bulmaca çözer gibi tahminler yürütüyorum ve tüm ipuçları senarist, yazar Coşkun Irmakı gösteriyor Ama kendisine bir türlü ulaşılamıyor. Sonunda Irmakla geç kalan görüşmeyi gerçekleştirdik. Hatta heyecandan uyuyamadan dersime iyi çalıştım. 25 yıldır yazar olan ve ilk dizi senaristliği Öyle Bir Geçer Zaman ki gibi bir dizi olan Irmakın geçmişini araştırdıkça karşıma bir deniz çıktı. Tiyatroya gönül veren, oyun yazan, Devlet Tiyatrosunda yöneticilik yapan Irmak, Diyarbakırdan Vana, Ankaradan Bursaya nerede kendisine ihtiyaç varsa soluğu orada almış. 50 yıllık hayatına 13 kitap sığdırmış. Önümüzdeki ay Değişmenin Aynaları 2 adlı kitabı çıkıyor. O nedenle altını çizerek "Ben senarist değilim, yazarım" diyor. Yeni sezon hakkında ser verip sır vermiyor. Ama "Her gecenin bir sabahı vardır. Hep gece olmaz" diyerek bu sezon daha güçlü bir Cemile izleyeceğimizi ima ediyor. 9632; Çocukluğunuza dönsek... Gözünüzün önüne kaç yaşındaki haliniz ve nasıl bir ev geliyor? 5-10 yaş arasındayım. "Dünya var, bir de onun üzerinde ben varım" ayrımlarını hissetmiş ve sorular sormaya başlamışım. Dertli bir ailem var. İki ağabeyim, bir ablamla Kozyağında oturuyoruz. Evde herkes benden çok büyük olduğu için özgürlük duygusunu arıyorum. Sıkıntılarım var. Evde oturmam isteniyor ama ben dışarı çıkmak, kırlarda, çayırlarda olmak ve hayal dünyamda gezinmek istiyorum. Çünkü orada benim bir sürü ülkem, ormanım, gölüm, nehirlerim var. İçe dönüğüm ve çocuk dünyamda bir sürü macera yaşayabiliyorum. 9632; Aslında bir sosyologsunuz. Peki, tiyatroya nasıl gönül verdiniz? Ege Üniversitesinde sosyoloji okurken her Türk insanı gibi mecburiyet olarak ben de şiir yazdım. Bu defa "Ben neyim?" demeye başladım. Arayışım sürerken 9 Eylül Üniversitesinde düzenlenen Dünya Tiyatrolar Günü broşürü elime geçti. O etkinlikleri izledikten sonra yazar olmaya karar verdim. Okulu bitirip tekrar sınava girdim ve yazarlık eğitimi aldım. O arada evlendim. Devlet Tiyatrosuna girip 5 yıl Diyarbakıra, sonra Ankara, Vana gittim. 25 yıl boyunca sadece yazarlık yaptım. Ağırlıklı olarak tiyatro oyunları yazdım. 9632; Yıllarca yazarlık yaptıktan sonra televizyona geçmeye nasıl karar verdiniz? Arkadan ittiler. Tiyatroda deniz bitince, "Başka bir şeyi denemek lazım" dedim. Benim bazı notlarım vardı ama sinema filmi mi yoksa roman mı olurdu bilmiyordum. Ama aklımda roman vardı. Bir arkadaşım sektörden birisine notlarımdan söz edince okumak istedi. Birkaç versiyondan sonra bu dizi bazı yapımcılara gitti ama okumadılar bile. Şu anda birileri kafasını çok fena bir yerlere vuruyor. Sonra da bu yola girdim. 9632; "Dertli bir ailem vardı" dediniz. Soyadınız Irmak ve dizideki ailenin soyadı Akarsu. İnsan düşünmeden edemiyor bu aile sizin aileniz mi? Bir insan kendi hayatını ne kadar yazabilir ya da anlattığının ne kadarı kendi hikâyesidir? Hayatımızı etkileyen başka hayatları çıkardığımızda geriye ne kalır? Hayatıma gerçek ya da hayal olarak girmiş herkes artık benim hayatıma dahildir. Dolayısıyla ben onları anlatırım. Bu açıdan baktığınızda Öyle Bir Geçer Zaman ki dizisi benim hayatımdır. Ama diğer taraftan baktığınızda da ben herkesin hayatını anlatırım. Doğru, bu dizide kendi hayatımdan çok önemli parçalar anlatıyorum ama tamamen aynı değil. Bire bir gerçek olsa bu röportajı yapamazdık. Ben kontrol altında olurdum. Çünkü bu kadar travmayı bir kişi taşıyamaz. "AÐLAYA AÐLAYA ABİMİN ŞARKISI" Coşkun Irmakın annesi diziyi izlerken Osmanı dilinden düşürmüyormuş. Ancak 93 yaşındaki annesi iki ay önce vefat etmiş. Büyük ağabeyi Tekel den emekli, ablası santral memureliğinden emekli olan Irmakın küçük ağabeyi ise müzisyen. Hatta Metenin İnci öğretmeni için söylediği Ağlaya Ağlaya şarkısı ağabeyine aitmiş. Irmak, "Çocukluğumdan kalan bir şarkı o. Ağabeyime kullanmak istediğimi söyledim. Öyle bir şarkısı olduğunu bile hatırlamıyordu. Eski kasetleri arayarak sonunda bulduk ve kullandık" dedi. "ERKAN İÇİN TEREDDÜT ETTİM" Dizinin oyuncu kadrosundan çok memnun olduğunu ifade eden Coşkun Irmak, Erkan Petekkayanın kendisini şaşırttığını söylüyor: "Erkan tiyatroya girerken ben jürideydim. Güzel yüzlü bir çocuktu. Hatta ilk oyununu beraber sahneye koyduk. Benim aklımda öyle kalmış. O neden le Ali Kaptan olur mu diye tereddüt ettim. Ama bir filmini izledikten sonra gördüm ki, Erkan tam da Ali Kaptanmış." "BABAM DA ALİ KAPTAN GİBİ DENİZCİ" 9632; 1967 yılında siz de dizideki Osman gibi 6 yaşındaydınız. Konuşurken sanki Osmanı dinliyor gibiyim. Osman siz misiniz? Osman benim. Bunda gizli kapaklı bir şey yok. Osman kişiliği benim dünyaya baktığım bir tayf. Osman günışığını birçok renge ayrıştırıyor ve bana o renkleri gösteriyor. Yani Osmandan bakarak görüyorum. Osmanda benden çok şey var. 9632; Osmanın seri katil olacağı iddiaları var. Bana kalırsa o da sizin gibi yazar olacak... Seri katil meselesi Erkanın şakası. Osman evde kamera gibi geziyor ve biriktiriyor. Bence de yazarlık yakışır Osmana. 9632; Dizi dört sezon mu sürecek? Bu bir iş ve onun yürüme koşullan var. O koşullar olduğu sürece devam eder. Bu hikâye o kadar sürebilir diye öngörüyorum. Ama sanat, edebiyat ve sinema gibi hayallerim de var. 9632; Eşiniz yazar mı? Eşim oyuncu, dizide Selmayı oynuyor. Bu projede de öykü-geliştirme kısmını o yapıyor. 9632; Peki, babanız Ali Kaptan mıydı? Benim babam da denizciydi. Babam Ali Kaptana benziyor ama benzemeyen yönleri de var. Yazarlar illa kendilerini anlatmak zorunda değildir. Bu ustalıkla alakalı bir şey. Bir karakteri yaratma teknikleri var, ben de onları kullandım. Ayrıca kayınpederim de denizci. Beni tanıyanlar "Kendi ailesini yazmış" derken, eşimi tanıyanlar "Onun ailesini anlatmış" diye izliyorlar.
Daha Fazla Yorum